8 Temmuz 2008 Salı

Tek başıma

Annemler 1 haftadır tatil'de, ev bana emanet, kısaca Enis evde tek başına. gerçi 1buçuk yıllık büyük bir deneyim'le giriştim olaya fakat 1 buçuk yıl boyunca yediğim bokların aynısını yemeye kararlıymış gibiydim.
o 1çuk yıllık deneyimlerden apayrı bir kitap olacağı için hiç girmiyorum o günlere, sadece Anneme seslenmek istiyorum. ÇABUK GELİNNNN.
evet rahatım evde gecem gündüz gündüzüm gece öğlenim akşam yemeği kahvaltım brunch olmuş durumda fakat bu dağınıklık, bu pislik sinirimi bozuyor.
evet biliyorum kendim hatalıyım, su içtikten sonra bardağımı hemen mutfağa götürsem sorun olmaz biliyorum dağılmaz hiç bir yer işim bittiği zaman herşeyi yerli yerine koysam ama sonra yaparım, sonra hallederim diyorum, 5 gün sonra eve bir göz atıyorum, evin ağzına resmen sıçılmış.
Dağınıklık aslında sorun değil, kıyafetleri bir anda toplayıp çamaşırlığa atarım, gazete dergi gibi şeyleri direkt çöpe atarım fakat şu yiyeceklerden arta kalanlar yok mu.
Bugün alışverişe gittim, evin reisisin oğlum hem sağlıklı yaşa sabah kahvaltısında kurabiye yemek ne kadar sağlıklı? diye kendimi gaza getirdim, ve arabaya binip sağlıklı yaşam için ilk adımımı attım. 500 metre uzaktaki Hipermarket'e gittim park ettim ve alışveriş arabası alıp daldım içeri, ilk salata elma ayva gibi sebze ve meyve reyon'uyla karşılaştım, "ulan salata yaparım lan yaparım" dedim gittim salata aldım ve 5 sağlam domates seçip koydum arabaya, komik olan şudur ki ben hayatım boyunca hiç domates yememiş birisi olarak ne düşünceyle domates alıp boşa para harcadım bilmiyorum, hatta annemin yaptığı salatalarda bile domatesleri ayıklayarak yiyen bir insan için gerçekten öküzce bi hareket olmuş. Az daha ilerledim yumurtalara geldim, aralarından en iri ve en pahalı yumurtalardan 10 tane seçtikten sonra az daha ilerledim, sosis aldım, makarna aldım derken alkol reyonuna geldim, dayanamadım vodka da aldım. aslında kırmızı şarap alıp yemeğe tat versin diye katacaktım, sonra ulan abartma dedim kendi kendime ve eski günlerin anısına vodka aldım.
Annemler giderken benim deodorantı hacıladıkları için kendime deodorant'ta aldım yeni bitane, Axe Africa.
Derken kasalara doğru yaklaştım ve bira reyonuna geldim, bi baktım 1 alana 1 bedava olayı var. kaptım hemen 2 kasa. 1i bedava, cips ve patlamış mısır da aldıktan sonra kasaya geldim, sağlıklı başlayan market turu bok ve püsür almamla bitti. 66 euro ve 19 cent'i ödedim çıktım herşeyi arabaya yerleştirdim, annemin hayatım boyunca kafamı şişirdiği "yumurtaları en üste koy ezilmesinler altta kırılırlar" taktiğini ciddiye aldım ve yumurtaları sona bıraktım poşetin en üstüne koydum. Poşeti bagaja attıktan sonra döndüm eve çıktım yukarı herşeyi yerli yerine yerleştirirken 2 yumurtanın çatladığını gördüm. demek ki neymiş, yumurtalar öyle ya da böyle kırılırmış.
Aradan bir kaç saat geçti, yemek yapayım dedim, Mutfaktan tiksindiğimden "ulan artık toparla şuraları" diye bir kez daha gaza getirdim kendimi (sanırsam tatil yaradı) ve tavaları bardakları tabakları koydum bulaşık makinasına 1 saat o temizlenmesi için koyulan şekerlerden aradım. sonra çalıştırdım. Mutlu bir şekilde sosislerimi haşlamaya başlayacakken arkamı dönmemle arkada 2 tane yağlı tava 5 bardak ve bir kaç tane çatal bıçak gördüm kirli olanlarından. sinirlendim, oturma odasına geçtim orda da 3-4 bardak duruyordu, bir kez daha sinirlendim.
Sosileri yaptım yedim, salatayı yarın yapacağım. Domatesleri annem gelene dek saklayacağım.

2 yorum:

  1. o alışverişten bira almayıp dönseydin evden, canından bi parça eksik olurdu di mi :Z

    YanıtlaSil
  2. aynı şeyleri bende yaşadım 1 hafta boyunca..

    YanıtlaSil