"abi valla gurur duyarım" - "tamam kardeşim, haftasonu görüşürüz o zaman, hem diğerleriyle de tanışmış olursun" - "mutlaka gelicem abi, işlerim yoğun şu sıralar, ama elimden geldiğince geç kalmamaya bakıcam" - "tamam kardeşim, hadi görüşürüz o zaman" - "hadi eyvallah abi" dedim ve 3-4 gün sonra buluştum, telefonda da dediğim gibi geç kalmıştım, her zaman ki gibi geç kalmıştım, hep geç kalırım, en yakınlarım bilirler. burdan özür diliyorum beklettiğim herkesi. sakın bir beklenti içine kapılmayın ama bundan sonra, çünkü karakterim bu. geç kalıyorum ne yapayım?
maç günüydü. ben girdim mekana, içerde 9-10 kişi vardı. hiç birini daha önce görmemiştim. geç kaldığım için maçın ortasında da muhabbet etmek olmazdı, devre arasını bekliyeyim dedim ve gittim kendime bi bira söyledim. biramı yudumladım. oturdum. kalktım. bağırdım. çağırdım. zıpladım. hopladım. şapkamı çıkarıp yere attım ve şapkamın arka kayışını kopardım. sonra gol attık, gol yedik ve maç 1-1 bitti. oturduk 4 kişi kalmıştık. Serkan abi, Sinan, Faruk ve ben. konuştuk muhabbet ettik.
aradan bi kaç ay geçti biz her haftasonu mutlaka, arada bir de haftaiçi görüşmeye başladık. sıkı bir kardeşliğin içine dahil olmuştum.
zaman geldi geçti, herşey den ve herkesten belki uzaklaşıldı, ama asıl olan kardeşlik kaldı. kalıcı olan tek şey de zaten bu.
şimdi uzağız birbirimize, ama her sabah uyandığımızda, her akşam yatağa girdiğimizde, her otobüs bekleyip "ulan daha 4 dakkası var yau, laylaylaylay laaaaay" diye can sıkıntısından beste söylediğimizde, hergün dolabımızı açtığımızda formalarımız atkılarımız gözümüze çarptığında, her haftasonu bira yudumlarken "ulaaan vursana lan topaaa" diye haykırdığımızda kalbimiz bir, ve uzak olmamıza rağmen yakınız birbirimize. çünkü bizi birbirimize bağlayan şeyler var artık.
fazla duygusal oldu bu yazı, eh normaldir saat sabah 3:40 ve fon'da sezen aksu.
neyse fazla uzatmayayım ben.
Doğum günün kutlu olsun Faruk. Nice yıllara kardeşim.
Çok güzel bir yazı olmuş bu gerçekten bi hayli duygulandım yani :)
YanıtlaSilKAYA