18 Şubat 2008 Pazartesi

Hüseyin Abi ve Andzelika Yenge

Baktım dışarda kar yağıyor, yine bulutlardan yıldızlar gözükmez olmuş, dedim ki Hüseyin abime, patlat şurdan bi şarkı, anında başladı bir şeyler mırıldanmaya.
dışarısı buz kesiyor, neresinden bakarsan bak hissedilen sıcaklık eksi küsür derece. ama biz atlet ve donla oturmuşuz pimapen camlarıyla çevrilmiş balkonda, yudumluyoruz rakıdan.
Hüseyin abim şarkıların sözlerini pek bilmediğinden genellikle kendi kafasına estiği gibi bir şeyler söyler, mantık aramamak lazım söylediği sözlerde. ama o söyleyince de ortam'da ki hava bi değişir, herkes eşlik etmeye çalışıp zaten boka saran şarkıyı daha çok batırır, ama keyfimize de diyecek yoktur.
Yaklaşık 20 dakikalık atlet ve don seansından sonra ben sıkıldım, hüsnü abi fark etmedi bile, ya da harbiden kederliydi, o yüzden durmadan kaybolan yıllarım şarkısının melodisi'le eski sevgilisine küfürlü bir şeyler mırıldanıyordu, ya da benim sıkılıdığımı görmemezlikten gelip şaklabanlık yapıp küfür edip keyfimin yerine gelmesini istiyodu.
üstüme kazak geçirip tekrar yanına gittiğimde kalktı ayağa, omuzumdan sıkıca tutup fazla sigaradan kartlaşmış sesiyle "delikanlı, bu rakının yanına ne iyi gider biliyor musun?" dedi, "abi kavun iyi gider ama bu mevsimde nerde bulcan bee ehehe" dediğimde, "yok yok kavun değil, bu rakının yanına gurup seks iyi gider, gel 2 orsbu bulup zikek beraber" dedi. bir an hüseyin abimden feci şekilde tiksindim. öyle böyle değil, önce evet dedim, hadi gidelim, acaip keyiflendi kendisi, sonra tam dış kapıdan çıktığımız anda yokuş aşağı koşmaya başladım, kar ve soğuk yüzünden yerler buz tutmuştu, ve belediye'de iyi çalışmadığından 25 metre içinde 2 keresi kalçamın sol tarafı olmak üzere toplam 4 kere düşüp canımı acıtmıştım. Hüseyin abi bana arkamdan küfür etmesine rağmen "ne diyon lan" diye üzerine yürümedim, lakin Hüseyin abimi görseniz beni anlarsınız. Kendisinin Boz Ayı'dan tek farkı kendisinin daha kıllı olmasıdır.
İşte kısaca Hüseyin abi böyle bir insan. Kendisini o olaydan sonra 2 buçuk sene görmemiştim, geçenlerde karşılaştım, saçlarını taramaya karar vermiş traş olmuş elinde çiçek vardı, hayırdır abi dedim, bi kız arkadaş edinmiş kendine, internet üzerinden.
Hayırlı olsun abi dedim, sevindim. dedi gel şimdi ilk defa buluşucam sende tanış hemen dedi, iyi dedim nerde buluşacaksınız, bi adres söyledi gittik oraya. Yolda müstakbel yengemizi biraz anlatmasını istedim, sadece 1 fotoğrafını görmüş şimdiye kadar, ve Polonyalıymış.
daha çok yeni gelmiş bizim buralara diye devam anlattı. ve şimdi onun çalıştığı yere gidiyor muşuz dedi. iyi dedim. gittim peşinden.
yaklaşık yarım saatlik yürüme yolu sonunda iyice heycanlandı hüseyin abim. bende heyecanlandım tabiki. ilk defa Hüseyin abimi bu kadar heyecanlı görüyordum. Ağzını da yıkamıştı galiba, artık küfür etmiyordu o kadar.
Bi anda "heh burası galiba" dedi, kağıttaki adrese baktı, kapıdaki adrese baktı ve "evet evet burası" diye tastikledi.
kapının önünde kocaman ışıl ışıl dükkanın ismi yazıyodu, kapı kırmızı ışıklar kırmızı. girdik içeri, içerde bir adam, saçlarını Memoli tarzı 2 kilo jöleyle geriye yatırmış elinde tespihle bizi karşıladı.
Biraz tırstım açıkcası, Hüseyin abim "andzelika burada mı?" diye sordu kapıda ki görevliye, adam yan masada'ki kitapçığına bakıp "evet 15 dakika sonra sahne alacak" dedi, biz tabi şok olduk, acaba şarkıcı mı diye içimden geçirmedim değil, sahne tiyatro sahnesine benziyordu. oturduk Hüseyin abi bi portakal suyu istedi, bende ufak bira. sonradan büyük bira olarak değiştirdim siparişimi, ve bekledik, 15 dakika sonra harbiden de bi kız sahneye çıktı, çok güzel kostümü vardı, fotoğrafla karşılaştırdık ve harbi o kızdı, Hüseyin abim heyecandan ölecek sandım bir an, onun omuzuna vurup helal olsun abi müthiş bi hatun tavlamışın dedim, sinirlendi, yengene nasıl hitap ediyon diye bağırdı bana, anında kaptırmıştı kendini bu duruma hemen yenge dememi istedi.
iyi dedim bende yenge demeye başladım. ilgimiz yine Andzelika'daydı, yavaş yavaş güzelim Asker kostümünü çıkarmaya başladı, Önce botlar, sonra gömlek, sonra pantolon derken, Andzelika yengem bi anda cıbıldak bir şekilde karşımızda demir bir direğe tırmanıp duruyordu.
Hüseyin amcam'a bu kız orsbu abi dediğimde, "ben sanırsam internette bir şeyi yanlış anladım" dedi. kız şovunu bitirdikten sonra sahnenin arkasına gidip tanışmak istediğimizde kendisinin harbiden bir orsbu olduğunu fark ettik. Hüseyin abim dönüp bana "neyse geldik bi kere gel gurup seks yapalım" dedi.
ben ise yine kaçmayı tercih ettim.

Hüseyin abi sana Andzelika yengeyle mutluluklar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder