27 Ağustos 2009 Perşembe

Kızlı ortamlar

Orta okul'un ilk günüydü. Yeni okul, yeni arkadaşlar edinmenin tedirginliği ile 11 yaşımda olmama rağmen anne ve babamın elini tutup gitmiştim okula. Sınıfa girdikten sonra sadece 3 çocuğun daha anne ve babasının yanında olduğunu gördüğümde "ulan ilk günden sütçocukları tayfasına adımı yazdırdım" diye kahrımdan ölmek istedim.
ikinci dikkat ettiğim nokta ise sınıf öğretmeni ve sınıfta bulunan toplam 4 anne hariç hiç bir karşı cinsin olmayışıydı. Evet dostlarım, 29 kişilik sınıfın tamamı erkekten oluşuyordu. Gerçi daha 11 yaşındaydık, sınıfta kız olsa bile kopya çekmek ve zorla ev ödevlerini yaptırmak hariç hiç bir işe yaramayacaklardı. Ama ben ileri görüşlüydüm. Orta okul bu, yıllarımı alacaktı. Hep 11 kalmayacaktım işte. Yan sınıfta kızlar vardı ve o yan sınıftaki kızlarla okul çıkışında aynı otobüse binme dışında hiç bir şekilde kızlı bir ortama girememiştim o yaşıma kadar.
Bazen otobüste yanıma yan sınıfın en güzel kızı oturuyordu, virajlarda kolu koluma çarpınca o kız benden hoşlanıyor sanıp günlerce kızın hayalini kuruyordum. Sonra başka bi kızla virajda çarpışıp onun hayalini kuruyordum. Derken orta okul bitti. Lise'ye başlayacaktım. Bu sefer öyle pis bir şanssızlık olmayacağından emindim. Lise de yüzde yüz aynı sınıfta kızlarda olacaktı, ve ben onlarla önce dost olup sonra sevgili olup sonra ayrılıp en iyi arkadaşlarıyla çıkacaktım. Yaş 14 bilemedin 15 civarı olduğundan Lise başlangıcıyla birlikte ergenlik dönemimde başlamıştı ve isyankar dönemlerimi oynuyordum. Boyum uzuyor, ama kafam büyümüyor vücuduma oranla ufak kalıyor, kaşlarım zaten hayvan gibi olduğundan ufacık suratta kocaman kaş ve az buçuk uzun boylu sivilceli çocuk imajı çiziyordum. 3 yılda o çilelerle heba olunca ben "en iyisi askere gideyim, nasılsa bunca yıl kızlı ortama giremedim, tam şimdi girerim sonra askere çağrırlar yine erkeklerle bi arada olmak koyar, en iyisimi alışmışken erkeklerle takılmaya devam edeyim ben" dedim.
Askerde ise "ulan keşke gitmeden sevgili yapsaydık, döndüğümde tren garında belki beni karşılardı, sarılırdık deli gibi birbirimize öpüşürdük, olmadı ben askerdeyken beni terk ederdi, döndüğümde onun arkasından küfürler savururdum. en azından hararetli bir şey yaşardım lan" dedim. O da olmadı.
Şimdi ise havalimanında çalışıyorum "iş hayatı lan, kesin kızlarda vardır, hem havalimanı oluuuum, ayrıca mağzada çalışıyorsun, acaip hatunlarla birliktesindir" diyenleriniz olacaktır elbet, ama öyle değil işte dostlarım. Perakende sektörüde yalanmış. Koskoca Atatürk Havalimanı D&R birinci mağzasında kız yok. Evet, hiç bir kız çalışmıyor benim çalıştığım yerde. Anlatıyorlar "eskiden 5 kasiyerin 3ü kızdı, müzikçi kızdı, kitapçı kızdı" diye. Nerde lan o kızlar. Niye benim gittiğim yerlerde yoklar hiç?
Orta okulda yan sınıflardaki kızlarla otobüsün doluluğundan çarpıştıktan sonra hayaller kurup otuzbir çeken ben, yine yan dükkanlara bakmak durumundayım. Gerçi bi kız var, sandviççide çalışıyor. Bir kaç haftadır kesişiyoruz bugün yine göz göze geldik ve bana gülümsedi. Pek yakında evlenebilirim.

5 yorum:

  1. ayarliyim istiyorsan abi,malum muhabbetimiz var sandvicci ablayla :D

    YanıtlaSil
  2. düğününde sana mecidiye nişanı takacağım.

    YanıtlaSil
  3. gittigin yeri kurutuyosun be enis

    YanıtlaSil
  4. ayni kaderi paylasiyor gibiyiz, 20 erkek 5 kizdik (:

    YanıtlaSil
  5. resmen beni anlatmışsın yaa:D

    YanıtlaSil