24 Haziran 2009 Çarşamba

İnsanlar - vol. ünlüler

Kenan Doğulu:
Mağazaya adımını atışı sanki basmaya gelmiş gibiydi. Sabahın 6sında güneş gözlüklerini takmış almış yanına ekürilerini direkt cd'lere baktı. Daha o günler Patron albümü çıkmamıştı, en son albümü Festival'de artık antikalaştığından raflarda yerini almıyordu doğal olarak. Geldi bana "Kenan Doğulu Festival albümünü göremiyorum" dedi bende cevap olarak "abi feci sattı bitti" dedim gülerek. Televizyonlarda olduğu gibi espritüel biri sanıyordum kendisini, ama sabahın körü olduğundan mıdır yoksa bana anında kıl olduğundan mıdır bilemicem "vallaha de" gibisinden şaşkın bir cevap verdi. Sonra fotoğraf çekildik (o istedi) ve gitti. (Kıbrıs'a)

Ferhat Göçer:
Playstation Portable'inin şarjı bitmişte bize gelip yükleyebilirmiymiş. "gel gel yükleyelim bari" dedim. Açtık bi psp kutusu çıkardık şarj aletini taktık 1 saat git takıl sen biyerlerde şarj dolunca gel al dedik.
Gitti, geldi. 10 kere teşekkür etti. Onunda manitası yanındaydı. O da benle fotoğraf çekilmek istedi. Sonra gitti. (Azerbaycan'a, 2 gün sonra nette haberine rastladım belçikada konser vermiş acaba psp şarjı o kadar dayandı mı?)

Semih Saygıner:
Çok sıcakkanlı ve çok harbi adammış resmen. Emir diye bir elemanın (Tarkanın tıpa tıp aynısı ses ve görüntü olarak, ve bu adamı tarkan çıkarmış piyasaya) albümü çalıyordu o sırada. Geldi bana dert yandı "hocam bi insan niye kendi taklidini çıkarır ki" diye sorular sordu bende "ehehe evet haklısın abi" demekle yetindim. Keşke sende bir çok taklidini çıkarsaydın be abi, keşke daha çok dünyaca ünlü bilardocumuz olsaydı diyemedim. Fotoğrafa da vakit ayıramadım :(

Ceza:
Bu adam hala niye istanbul'a geliyor anlam veremiyorum, haftada 1 yurtdışına uçarken karşılaşıyoruz. Artık gelip "enis naber" diyor, bende "vaaay kanki bu sefer nereye" diyorum. Hep konsere gidiyor.
Rapçiler böyle aykırı biraz asi olur ya hani, bu hiç öyle değil. Çok canayakın, hatta fazla canayakın. Selam verdiğin an muhabbete başlıyor. "la olum dur işim gücüm var benim çalışyom sen git nereye gidiyosan nasılsa gelcen bidaha anlatırsın" diyemiyorda insan ayıp olur diye.

Shabani Nonda:
Şapkayı geçirmiş burnuna kadar tanımadım önce tabi. Uçuş kartını aldım baktım Shabani yazıyor. Vay dedim kardeşim naber. "how much" dedi. "Forty eight dollars" dedim. 40 dolar verdi "no forty eight, FOOĞĞRTİ eyt" dedim "haaaaa" yaptı 10 dolar daha çıkardı cebinden. Anladım ki yönetim maaşları dolar olarak dağıtıyomuş. Para üstünü verirken çok inceden "şabani nondaaa şabani nondaaaa otuz santimliiik...." dedim. Güldü. Tokalaştık sonra gitti.

5 yorum:

  1. kenan doğulu: göt oğlanı

    ferhat göçer: kolpa grosso

    semih saygıner: "abi ben topa bakmadan yanlışlıkla topa vurup deliğe sokabiliyorum" deseydin ya

    ceza: boyu fazla kısa lan bu adamın

    nonda: "şabani nondaaa şabani nondaaaa otuz santimliiik...."

    YanıtlaSil
  2. aralarından favorim saygıner. valla delikanlı adam. ferhatı da severim iyi çocuktur. ceza desen ben şöhret yaptım!!+^%^+/&

    şabanii nondaaa şabani nondaaaa 55 santiiiimmmmm...

    YanıtlaSil
  3. hahah nonda ne güzel salaga yatmis, yönetim parayi ödemedi mi ne..


    ben de ugrucam bi gün yanina aga haberin olsun.

    YanıtlaSil
  4. shabani nonda shabani nondaaaa 3.kopru yapılır onlaaa !!

    YanıtlaSil
  5. Ben de Tümer Metin - Cemal Aydın - Can Arat - Yavuz Seçkin 4'lüsünden bıktım anasını satayım. Çeşme'de günde 4 kere karşılaşmaktan bıktım. Bir daha denk gelirsem, kovucam ibneleri.

    YanıtlaSil