"Oğlum kapa camı bak klima etki etmez yoksa" dedi Yusuf dayım bana. "Klima ne?" diye soramadan camı kapatmaya çalıştım fakat arabalarda o alışılmış çevirince camı vıcır vıcır kapatan kolu göremiyordum. Sinirlerim laçka olmuştu. camı nasıl kapatacağım ben ya rabbim diye düşünürken Yusuf dayım tekrar "oğlum kapatsana bak tüm serinlik kayboldu gördün mü?" diye veryansın etti bana. Nasıl kapanır bu diye teoriler üretedururken kendisi öfleye pöfleye şöför kapısında bulunan bir düğmeye basarak benim camı kapatmıştı.
Evet, o gün ilk defa Elektrikli cam'ın ve Klima'nın ne olduğunu öğrenmiştim. Öğrenmekle kalmamış, direkt havalara girmiştim. Alışveriş merkezine gittiğimizde arabadan inişim tam zengin çocuğu gibi, zengin piçler gibiydi. Richie Rich izleyip özenmekten gına gelmişti, artık bende kendimi richie rich gibi hissedebiliyor, onun gibi davranabilmenin mutluluğunu yaşıyordum. Yaşıyordum yaşamasına fakat o aşırı mutluluğu göstermiyordum kimseye, hatta aksine hayattan tiksiniyormuşum, arkamdan "zengin ama çocuk çocukluğunu yaşayamıyor işte" deniliyormuş gibi davranıyordum. Alışveriş merkezinde "ben zenginim ben her boku yapabilirim" tavırlarına bile girmiştim. Anlayacağınız kendimi iyice kaptırmış gidiyordum. Para beni değiştirmişti a dostlar.
O günün akşamı mahalleden arkadaşlar beni park'a çağırdılar. "Gelemem" dedim "Neden" dediler "Annem sizin gibi fakirlerle oynamamı yasakladı" dedim "oha" dediler "yok yok lan şaka durun geliyorum" dedim ve koşa koşa aşağıya indim. "Lan enis, sen bize ciddi şekilde fakir mi dedin demin?" diye bir soru geldi anında. İçerlemiş garibim. yazık. ama fakir olmak onun suçu değil dedim kendi kendime ve elimi omuzuna atarak, gözlerimi kısıp kaşlarımı dikerek "Bak Ali, Arabanız var mı bilmiyorum, hatta araba nedir biliyor musun sen?" sorusunu sordum. "biliyoruz tabi lan" diye agresifce bildiğini belirtti Ali. "Peki arabalarda ki cam nasıl kapatılır?" dedim "ee bizim araba da elektrikli cam kapama sistemi var, basıyosun düğmeye kapanıyo kendiliğinden" dedi. "hadi yaa" .... "peki klima ne biliyo musun" dedim "kaloriferin tersi" dedi "oğlum sen niye böyle fakir gibi davranıyosun? acaip zenginmişiniz siz" dedim "ne alaka lan klimalı arabası olan herkes zengin mi sayılıyo" diye sordu "bilmem bugün acaip havalara girmiştim ne güzel. püfff" dedim "oğlum sen klimayı camı boşver buna bak" diyerek babasının anahtarlığını gösterdi. "eee güzelmiş anahtarlık, gerçek deri mi bu?" dedim "laa oğlum siktir et anahtarlığı, bak şimdi anahtarın üstünde ki düğmeyi görüyo musun" dedi "evet" dedim ve düğmeyi gördüğümü onaylamamla birlikte üstüne bastı, basmasıyla birlikte arabadan bir ses geldi, sesle birlikte arabanın sinyalleri 2 kez yanıp söndü "noluyo lan" dedim "artık arabanın kapısı açık" dedi ve bir daha bastı, bu sefer sinyaller 1 kez yandı söndü. "napıyosun lan sen" dedim "arabanın kapısını kilitledim" dedi.
Gerçekler beni yakalamış, zenginliğin arabanın koluyla elektriğiyle ölçülmediğini lakin Alilerin dandirik arabasında bile ne acaip sistemler olduğunu fark etmiştim.
"gordun mu fakirleri,nasil da kaciyolar" muaha tobe tobe :)
YanıtlaSilNe ritchie rich'i lan, o adam seni yutar. Onun arabası muhtemelen osurunca transformers moduna giriyodur sen tek düğmeyle uçtun..
YanıtlaSil