15 Haziran 2008 Pazar

Halil Şahin'e açık mektup

Kaç yıldır arkadaşız bilemiyorum, böyle aslında keşke tanıştığımız günü bilsek'te her yıl o gün bir etkinlik yapsak, sonra bu iyice gelenekselleşse, biz öldükten sonra bile millet bizim anımıza o etkinliği devam sürdürse diye düşünmüşümdür. Daha çük bölgemizde kıl çıkmazken tanışmıştık, şimdi atlayacaksın "hayır oğlum benim 2 yaşımda kıl çıktı 3 yaşında ilk kızı s.ttim ben" diye ama öyle değil işte kankacığım. çükünde çıkmış olsa bile suratında kıl çıkmadığı tarihe dayanıyor bizim tanışıklığımız.
Zevklerimiz hep uyuştuğu için, belki hatta tuttuğumuz takım aynı olduğu için birbirimizi çok sevdik saydık, böyle iyicene Kanka şekli oturdu yani. Hatta beraber aynı takımda top koşturduk, aynı takımın formasını terlettik, hatta bi golünü hiç unutmam, orta geldi sen vurdun gol olmuştu, böyle acaip bi gol atmıştın sen işte. o günler saçların kısaydı, gerçi şimdide kısa, ama bir iki hafta öncesine kadar uzundu.
Sonra basketbol oynamaya başladık. baya yıllarca onu da oynadık. boyumuz uzadı. sen 3lük atıp beni yeniyordun. ben sinir oluyordum sana. sonra ben smaç bastım sende bastın yine sinir oldum. ama sonra 2 amerikalı geldi bizim götümüzde patlatınca smaçları anlamıştık ki basketbol böyle oynanmaz. Ama şunu da hatırlıyorum ki hiç kaybetmemiştik o amerikalı 2 dingil dışında.
hatta taktikler geliştirir, ben kendimi kerem tunçeri sanardım, sen kendini kim sanardın bilmiyorum, ama büyük ihtimal sende kerem tunçeri diyeceksin. demessen bile demiş kadar ol rezil olmayayım şuracıkta.
Çok içtik beraber, hatta dağa çıkıp içtik, orda şişeyi kırdık o cam parçalarıyla da güzel bir anıya imza attık. ve beraber baya haltlar karıştırdık. şimdi yine atlayacaksın "oğlum, niye böyle lafı geveliyosun saadete gel" diyeceksin bende "kanka dur şurda iki dakka bişey anlatıyorum oku işte yaaa, tamam biliyorum okumaktan bıktın, şeykspir gibi, goethe gibi, büyük yazar değilim belki, belki o yüzden açmıyor seni şu an yazdıklarım, sen alıştın tabi 1 günde 900 sayfa kitap okumaya, ve bu yazdıklarım seni açmıyor olabilir, ama dinle az, oku az, biliyorum hak vereceksin bana." diyeceğim.
Neyse efendime söyliyim aradan harbiden baya süre geçti, ben okuldan atıldım, sen üniversiteye girdin. zaten nasıl bi çevre edindiysem herkes üniversite de. Böyle bi şekiller oldu. ama büyüdük yaşlandık.
Sen sonra iyice bilardoya merak saldın, ben ise ıstakayı sadece çük bölgeme tutup "ehehe bakın ne kadar büyük pipim var" diye espri yapmak için elime aldım.
Şimdi de Bilardo oynuyosun hatta yarım saat sonra seni Bilardo salonundan alacağım arabayla, ve maçı beraber izleyeceğiz. ben yine uğurlu yerime oturacağım sen ise karşımda oturacaksın.
Sonra ben "ne zaman içeriz kanka" diycem, sen ise "valla işte şimdi sınavlarım var çok büyük 39 tane onları atlatayım sonra içeriz" diyeceksin. ben "tamamdır" diyeceğim. sonra sen "hadi görüşürüz" diyeceksin.
ama o sınavlar ne zaman bitecek be Halil'ciğim. Kederliyim, üzgünüm, sevgilim konuşmuyor benle, rakı balık yapacaktık hani? hani?

1 yorum: