Bildiğiniz gibi... (nerden bilecekseniz ama her zaman yazıma bu cümleyle başlamak istediğimden bu sefer böyle bi giriş yaptım)... ben o bir kaç hafta önce teşşak geçtiğim sikuriti dediğim elemanların arasına girip kendim bizzat bir sikuriti oldum. evet ben de artık ünvan sahibiyim. benim de artık bir şeklim var. hatta arkadaşlar arasında bana yeni lakap takıp beni "siku" diye çağıranlar bile var. aslında Halil ve Cebrail benden önce siku olmuşlardı. ama onların böyle yazıp, okunabilecek bir platformları olmadığı için o lakabı ben kapmaya çalışyorum şu an.
Neyse efenim, dün ve bugün sabah 8 akşam 8, yani toplam 12 saat böyle avrupa kupası nedeniyle o sikuriti işini yapmaya başladım. meydan da duruyosun sadece tamam mı? ve böyle saat geçmek bilmiyo. acaip bişey çünkü sadece duruyosun bişey yapmıyosun.
Bugün de duruyodum meydan da, meydanın adı marktplatz şimdi, böyle taksim meydanı gibi düşünün. heykeli silin aklınızdan. sonra o meydanı ufaltın aklınızda. yaklaşık şöyle bi 20-25 kat ufağını düşünün. heh aynen öyle bi meydan işte.
kısaca bok gibi.
Orda böyle dikildim, şehrimizin güvenliği için ufaktan atıştıran yağmur altında son gücüme kadar savaş verirken, arka tarafta bir sarhoş gözüktü. Görevimi layıkıyla yerine getirmeye çalıştığım için, gittim ve sarhoş adama ordan uzaklaşmasını, yoksa olacaklardan sorumlu olmadığımı belirttim. Adam çok içmişti belliydi, öyle pis içmiştiki hemen 2 metre öteden akan inn nehrine işeyiverdi gözlerim önünde. inanamadım. adeta şaşırıp kalmıştım. ne yapsam diye düşünürken adam titremeye başladı. acaba kriz mi geçiriyor yardım mı etsem, hayatımda ilk gerçek suni teneffüs'ü ağzı leş gibi bira kokan birine mi yapmalıydım. nasıl bahtsız bir insanım Allahım ben, tamam dövme yaptırdım, evet belki cenabetim, ama bunların cezasını böyle mi çekmeliyim ya rabbim diye veryansın ederken, adam fermuarını çekti ve bana doğru yaklaştı. "Noluyor lan" dedim, "niye titredin lan" dedim, "miieaeahhh mieiaeaahh" diye güldü "gülme be" dedim "olum baban sana işedikten sonra pipini sallamanı ve son damlacıklardan da öyle kurtulmanı hiç öğretmedi mi" dedi. bende "hayır dayı, bana babam ne kadar sallarsan salla donda kalır son damla kuralını öğretti" dedim.
Adam anlamadı, "meaahaehahhh mieiaeaaiiihhh" diye gülmeye devam etti ve yere oturdu.
Lütfen kalkın burdan uyarımı dikkate almadığı için yakasından tuttum ve sürükleye sürükleye azcık ileri götürdüm.
Peki niye yaptım bunu? Sarhoşlara saygı'yı savunan ben niye sarhoşu ezdim?
Valla bilmiyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder