Misafir ağırlamayı sevmem, en azından Ailemin dostları misafir olarak gelince sevmem, kendi evimde rahatsız olurum. Bizim Aile içinde değerimiz yokmuşcasına hergün normal düz tabaktan yemek yerken, misafir gelince bi anda desenli tabaklarımızın da varolduğunu öğrenirim her defasında tekrardan.
Annem bi kere her misafir gelişinde 1 gün öncesinden paniğe kapılmaya başlar, ertesi gün hep sabah erkenden uyanıp börekler mörekler açar. Misafir gelir, ev'de bi değişiklik olur. niye kendimiz gibi davranmayız? niye babam çoraplarını çıkarıp masanın kenarına sıkıştırmaz?
Bi süre sonra ben yavaştan hep odama kaçmayı denerim, genellikle başarılı olsam bile bu kaçış planı kurtuluş planı anlamına gelmez, hele ki gelen aile çocukluysa, ve çocuk 4-16 yaş arasındaysa, ve bana hayranlık duyuyorsa (ki bu gayet normal bir şey bana hayran olmayan insan yok) zçıyorum abicim. durmadan odamda tepinirler, bu ne bu ne diye anneme bile dokundurtmadığım eşyalarıma dokunurlar parmak izlerini heryere bırakırlar, DNA'larının bulaşmadığı santimetrekare (cm2) kalmaz.
Kalp kırmamak içinde hep saçma sapan oyunlara alet olurum.
Annem "hadi buyrun sofraya" diye bağırdığı an misafirler dahil herkes yavaştan ayaklanır, annem bu konuda aşırı ciddidir, "hadi buyrun sofraya" aslında annemin sözlüğünde "bu kadar uğraştım yemekler yaptım, şimdi yemeyin de görün ebenizinkini" anlamına gelir.
Annemin elinin ayarı da bozuk olduğundan "bana az koy lütfen Yüksel abla" denildiğinde dahi tabağı o kişi fark etmeden son noktasına kadar doldurmayı başarır.
Bu konuda aslında hala misafirlerden şikayetçiğim, annem olsa ve ben doysam, "anne ben doydum" diyip kalkarım sofradan. Misafir var, ben anne doydum dersem misafire ayıp oldu diye annem misafirler gittikten sonra beni pataklar korkusu yüzünden diyemem ve kusana kadar yerim herşeyi. Yemekten sonra çay kahve seansı var, akıllara zarar vallaha. Annem çay yapar, gelen misafir "ay dur Yüksel abla sana yardım edeyim" der, annem kabul eder, ben çayımı beklerim, onlar mutfakta çene çalar, ben hala çayımı beklerim, mutfaktan kikirdemeler gelmeye başladımı anlarım ki çay yalan oldu, dedikodu saati başlamıştır.
Bi de Tuvalet, yani başka bir deyimle S.K. olayı vardır ki, acaip utanırım ama yapmaktan da çekinmem.
kendi evimdeyim, rahat rahat tuvaletimi yapıcam kardeşim derim hep kendi kendime, küçük tuvaletten bahsetmiyorum anlamışınızdır. büyüğünden bahsediyorum, hatta motorlu olanından, yani sesli büyük.
İnanılmaz rezil bir durumdur, hele ki ben biyere davetliysem, veya bi ortamdaysam. bi arkadaşım var, kendi evi dışında biyerde sıçmaz, nasıl başarıyo bilmiyorum, fakat berline gittiğinde 4 gün boyunca hiç sıçmamış, 4 günlük tatili sonucunda eve gelip 1 saat 25 dakika tuvaletten çıkmamış. (evet biz arkadaşlarla sıçmak, işemek, bok, kaka hakkında konuşuruz hep)
Ben onun kadar düşünceli değilim başka yerleri kirletme konusunda, ufakken eve 2 dakika kala tutamadığımdan babamı zorla sağ çektirip park etmiş bi kamyonun tekerleğine de sıçmışlığım vardır. (önemli soru: Bok'tan da bi insanın DNA sı bulunur mu?)
Tuvalete girmenin ses dışında ayrı bi noktası da koku olayıdır, hadi bizim evde fısfıs var, çok kokarsa onu sıkarım, iyi kokar. iyi koku sonucunda da tüm ev ahalisi "aha bu çocuk feci zıçtı" kanısına hemen varır. yabancı evlerde sıkıyosa fısfısı ara, hele biz Türk ailelerin'de gereksiz şeyleri ortalıkta tutma, ve fısfıs gibi gerekli şeyleri çekmeceye dolaba kaldırma huyu vardır.
Tuvalet kağıdı meselesine hiç girmiyorum, eğer gittiğim misafirlikte tuvalet kağıdı zamazingosunun içinde tuvalet kağıdı yoksa.... Allah göstermesin diyorum.
Bu yüzden asosyal insan olma yolunda emin adımlar atmaktayım.
bizede hergün misafir geliyor...
YanıtlaSilsizde yine iyimis.. bir gün önceden bildiriyorlar.. bizimkiler ya hic söylemeden cat kapi geliyorlar... baskin yapar gibi.. yada bi on dakika öncesinden..
caydi.. yemekti..tatliydi.. kahveydi.. meyveydi..
gece yarisina kadar oturan saygisiz insanlar diye adlandiriyorum ben bu misafirleri!!
kiniyorum =/
evet, o ayrı bi sorun. ben ilerde öyle misafirlere kapıyı açmamayı planlıyorum.
YanıtlaSilben sevdiğim insanlar geldiğinde kıl olmam da, geçen sevdiğim halde evde görünce kıl olduğum bi misafir vardı evde. (hani iyiki 1 gün eve gitim ya ben, o gün gelmese olmazdı yani) abimin sevgilisi. kendi eviymiş gibi oldu a.k. utanmasa biz de yatacak. siktir git lan kaltak dememek için kendimi zor tuttum. yine o filmlerdeki misafir gelince odasına kaçan ruhsal sorunlu çocuklar gibi davrandım. (hoş, ne zaman misafir gelse aynı şeyi yapıyorum ama neyse.) ertesi gün evi terk ettim, halamlardayım.
YanıtlaSilkız eskiden utanırdı gelmeye, şimdi baya alıştı. annem kızı benden daha çok seviyo. buna eminim desem yeridir.
yanlış düşünce bence.. misafirlik olmasa insanlık olmazdı..
YanıtlaSilevimize yaşlı misafir gelemeye dursun..
YanıtlaSilseni oğluma alıcam
bi tanıdık var onla tanıştrıcam vs vs.. cok can sıkıcı bi durum söz konusu ya.
ama Hey gençç misafir her zaman gelebilir :)