7 Ocak 2008 Pazartesi

n'alaka?

Bazen insan kendi kendine feci motive olabiliyor. misal ben, şunu yaparım, şunu ederim diye kendimi motive ediyorum hatta o an o şeyi yapmak için çabalıyorum, keşke imkanım olsa da 20 dakka sonra değil hemen şimdi yapsam diyorum, ama 20 dakika ne oluyorsa artık o motivasyon kaçıyor.
Misal hatırlarım da yuvaya gittiğim dönemler, babam yüzmeyi yeni yeni öğretmişti bana, bende gaza gelmiştim, hergün yüzmeye gidecem, süper yüzücü olcam, Baywatch dizisinde sonra rol verecekler bana diyordum.
ta ki ertesi gün olana kadar, hevesim kaçtı, gitmedim yüzmeye, bugün de aynısı başıma geldi, çocukluk anılarımı hatırladım.
galiba benim gibi insanlara şıpsevdi diyorlar.
evet şıpsevdi diye sakız vardı, falım'dan farklı tad vermiyodu, ama şıpsevdiydi işte, 2 çiğniyim tükürüyodun. var mı hala o sakızlardan acaba? hiç sevmezdim aslında, gazete kağıdı gibi sakız. sakız dediğin çiğnediğinde ağzına ferahlık vermeli, ki ağız kokun'un gittiğini sanasın. bazı insanları ağız kokularına göre mahkeme'de yargılayıp sakız üretim merkezlerinde zorunlu iş vermeleri lazım. tiksiniyorum. "milletin ağız kokusunu çekmek" atasözünden de tiksiniyorum. o yüzden her taksiciden, otobüs şöföründen, hatta halk'la içli dışlı olan her meslekten tiksiniyorum. o işi yapanlardan değil, gerçi bazı angutlar var ama, onlar mesleği yüzünden angut değil, angut oldukları için angut, angutgillerden gelmeler.
Çok angut var zaten bu dünya da, angutları yok edecek olsak ne değişir merak ediyorum. acaba hayatımız da kaç kere harbi angut gördük, ben bi kere angutun ne olduğunu merak ettiğim için google a angut yazdığım da karşıma çıkan kuş'la anlamıştım angutun aslında bi hayvan olduğunu. Hayvan'ları kullanıp niye birbirimize hakaret ederiz hem.
Köpek, Eşek, Ayı, Angut, Böğürtlenböceği...
enteresan yaratıklarız insanoğlu olaraktan vallahi.

1 yorum: